30 Haziran, 2007

günlük tadlar

2 gündür 45 derece olan hava koşullarına rağmen ne kadar mesudum anlatamam. (buna da pek alışkın değilim ya: allah bozmasın, amin, falan..) eskilerden hikayeler dinlemek, doygun bir dinletiye kulak vermek gibi, silivride hiç olmayan yazlıklar edindirdim kendime. hayali arkadaşlar buldum, hepsi gerçek.
yargıları önünden iteleyiverince insan tüy gibi hafiliyormuş. yeniliklere yelken açınca, denizin derinliklerinde kendine ne çok pay çıkıyormuş. seni sevebiliyorsam onu da sevebiliyormuşum. sevmişim. ne güzelmiş.
anlamış.
zaman zaman "biz tatlı kullanmıyoruz" damarına basılsa da dans etmek istiyor insan latin ezgilerle denize karşı kapalı perdeler ardında. üstelik takunyaların yürüyşe el verişli ortamında bile bu özveri daha yoğunlaştırıyor hissi ve uyku tutmayınca hayvani içgüdüler fırlayıveriyor.
akıllanmıyorum belki de.
ama sevebildiğimi gördükçe coşuyorum.
sus pus oturmuş, "peki" diye bekleyen başkaları da varmış üstelik. bu hüznü paylaşabildikçe daha da bir keyifleniyorum. çaylar tavşan kanı olsun. benden.
sen yeni pantolonunu giy, biz şort mayolarımızı. peşimizde 50-50 dağıtan adamlar, elimizde kumlu midyeler, deniz kenarına gidelim, kaleler dikelim.
zıp zıp bozalım, yeniden yapalım.
dedim ya, onu seviyorsam seni de sevebilirim diye.
sevdim de.


cheers.

Hiç yorum yok: