04 Ağustos, 2007

denizden mektup..

kulağında müzikle sessizliği dinlerken,
dalgaların kıpırtısında başı dönüyor insanın.
boşluğun ortasında, alabildiğine mai.
biraz su, akşama doğru birkaç kadeh şarap.
istersem kitabım yanımda
arada bir kelip geçici insanlarla
kalıcı sohbetler ediyorum zevkler ve renkler üstüne.
üstelik kadının kocası ölürken kalbi yerinden fırlamış.
olabilecek en saf ölüm
kahveyi tercüme etmek tüylerimi ürpertse de
budizm'e göre ruhun bedenden anında ayrılması .
şu sıralar benimle yarışan iki yunus var
tatlı su almak için limana girdiğimdeyse seni zihnime kazıtacağım.
vücutta bırakılan izler kolaylıkla silinebiliyorlar artık.
ve son kez
"artık" kelimesini kullanıyorum
seyre devam ediyorum
yeni rotalar çiziyorum
önce dertleniyorum tek başıma sonra,
yudum yudum unutuyorum dertlerimi yelkenlerimi dolduran rüzgarın sesiyle.
sadece o ve ben varız burda
beni kimseler bilmiyor ama onu herkes çok iyi tanıyor.
olsun.

Hiç yorum yok: