18 Temmuz, 2007

to

ne kadar aradım o kitabı. nono'm okumuştu. benim kırmızı balonum. öyle bir balonum yoktu belki, umudum vardı onun yerine. hayallerim vardı. kurmuştu(m)k beraber. çok yakınındaydım, görememişim. kanımı akıtmışım, farkına varmamışım. yatağımda uyurken seni sayıklayıp, uyanığımda sen diye fırlamışım ama sen hiç orda yomuşsun. olmayışın beni yıldırmamış, kendi kendime yaşamaya devam etmişim seni. ne yazık diye bakıyorum şimdi geriye. neler vermişim kendimden. senden almadıklarım kolilerde duruyorlar şimdi arkadaki rutubetli odada. bir iki defa usulca aralayıp kapısını baktım içeriye. kolilerin üstüne tırmandığımı hayal ettim. büyüdüm. şimdilerde o odadan sesler geliyor geceleri. açıp bakmaya hiç niyetim yok.
sen kendine zarar verdiğinde çok ağlamıştım. bencilceydi belki ama bize dair kurduğum ve senin asla yanından bile geçmediğin planlarımı yıktığın içindi. diyorum ya çok yakınındaydım, göremiyordum asla olmayacaklarını.
çok merak etmiştim nasıl olacağını ilk karşılaşmamızın. ne yaparım, nasıl hissederim, ne düşünürüm, nerede olur, kiminle olur.. derken dipte olduğum bir anda aynada gördüm seni. ama o gece o kadar çok senden vardı ki, hiçbir anlamınız yoktu artık benim için. keyifle sarhoş oldum. arkama döndüm, geçmişe ufak bir göz kırptım. ve son.

yepyeni bir moleskine aldım kendime. üstelik çizgili değil bu kez. açtım ilk sayfasını ve tek bir isim yazdım. sayfalar ilerledikçe içi kendi kendine doluyor, ben yalnızca okuyorum. toz pembe bir masal yazmıyor elbet, acı da var içinde. ama hayaller tek taraflı kurulmuyor. ve hep istiyorum o'nun yanımda nefes almasını.
benden bu kadar.
sen de mutlu ol.

Hiç yorum yok: